Dallarına küçük kumaş
parçaları bağlanması suretiyle üstüne okunup üflenen ağaç. Bu sırada bir dilek
tutulur ve gerçekleşeceğine kalpten inanılır. Altaylar bölgesindeki şamanist
topluluklarda halen süregelen bir geleneğin türkiye’deki izdüşümü. Zamanla çalama
da denilen bezlerin yerine naylon poşet parçaları, iplik, etrafta bulunabilecek
herhangi bir çer-çöp aldıysa da iyi dilekler için mavi ya da bulunamıyorsa
beyaz; kötü dilekler (beddualar) için kara bezler bağlanması adettendir.
Genelde bir tepede tekbaşına duran, yanına dilek dilemek için gelenlerin rahatlıkla çaput bağlayabilmeleri için küçük ve kısa boylu ağaçlardır. Bir ağacın dilek ağacı olarak kullanılabilmesi için yanlız, ve dallarına rahattlıkla ulaşılabilir olması gerekmektedir. Dilek ağacı her zaman dallı budaklı koca bir ağaç, ulu bir çınar falan olmayabilir. Kutlu yerlerde dikenli kuşkonmaz çalısı bile tıklım tıklım dilek doludur. Bağlanan şey de her zaman çaput olmayabilir. Gelinin çiçeğinden özenle sökülmüş gelin teli, etekten, eşarptan sökülmüş ufacık iplikler, çöp torbası parçaları, günlerce cepte gezmiş selpak vb. dalgalanabilen, uçuşabilen ve bağlanabilen her şey dilek tutuş törenine eşlik edebilir. dilek ağacı hiç tükenmeyen insan umudunun simgesidir. Ümit dediğimiz şey yerdeki janjanlı panço kağıdından medet umacak kadar güçlü bir histir. En çaresiz, en sersefil halde bile tükenmek bilmez. derinde bir yerde hep dilek ağacındaki çaputlar gibi fıldır fıldır dalgalanan bir ümit ışığı vardır. İnsanlar sürekli umutlarını kurumuş dal parçalarına asmakta ve onlardan medet umarak bağladıkları çaputun verdiği heyecanla dileklerinin gerçekleşmesini beklemektedir bunun bir açıklaması yoktur insanoğlu ümidini kaybetmek istemez ve her zaman ümitlerini bir nedene bir şeye bağlamak ister inançlarının yetebildiği kadar bağlanırlar bu dileklere ve beklide o dilekleri onları hayata bağlar bu bir döngüdür asla kimsenin çözemeyeceği bir inanç sistemi metafiziğin veya zihinsel algıların yenildiği nokta.
Çünkü insan inanmak ister ve bu elinde değildir. Özenle tülbenleriyle birlikte umutlarını bağlayan insanın aklının içinden geçene erişmek öyle kolay değildir. Gerçekten inanıyor mudur? Hayatını gerçekten buna bağlamış mıdır? Ve daha bir çok soru işareti kafamızda belirir ama şüphesiz ki çaresiz kalan her insan dünya lideri bile olsa sığınacak bir yer bir şeyler arar insan doğası gereği zayıftır ona bahşedilen güç sadece hayatta kalabilmesi için verilen bir lutuftur kendi dışından doğadan gelen şeylere karşı hazırlıklı değildir. Ve bunun içindir ki sığınacak bir güç tanrısal bir inanç arar ve medet umar burada sadece amaç kumaşı ağaca bağlamak değildir o tanrıya bir araçla ulaşmak ümidini o araç sayesinde duyurmaktır kendince bu böyledir ama şüphesiz o eylemi gerçekleştiren insanın kafasına kimse erişemeyecekti. resimlerde görüldüğü gibi bende dilek ağacı çalışması yaptım üzerine kendi dokuduğum emek verdiğim dokumaları astım ve her yerde dilek ağacı olabileceğini ama insanın dileklerine ancak emekle inançla çalışarak ulaşabileceğini anlatmaya çalıştım çünkü emek sizi amaca ulaştıracak basamakları bir bir oluşturmanızdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder